Bu yazı içinde bolca teşekkür ve sevgi içerir, nasıl içermesin ki, her şer hayrını da beraberinde getirirmiş, bizim de yollarımız Banu Kantarcıoğlu ile böyle bir zamanda kesişti.

Kedimiz Miço bundan yaklaşık 2 buçuk sene önce seyrek olarak öksürmeye başlamıştı. Sonraları bu öksürüklerin sıklığı arttı, artık neredeyse günde 2-3 kere uzun süreli öksürük nöbetlerine dönüştü. Veterinerlerin teşhisi alerjik bronşit yönündeydi buna uygun tedavi olarak kortizon yapıldı 3-4 ay kadar rahat ettik, daha sonra yine başlayan öksürükler ve yine kortizon tedavileri olarak devam eden bir sürecin sonunda yapılan son doz kortizon sonrasında Miço yemeden içmeden kesildi. İştahlı hatta obur oğlum yemek görünce kaçmaya ve şiddetli kusmaya başladı. Bu sefer de kusma ve iştahsızlığa yönelik tedavilere başlandı. 10 gün kadar deri altı besleme ilaçlara rağmen yemek kabından yemiyordu. 2 saat ara ile azıcık dozlarda sıvı besinle besleyerek sadece midesine bir şeyler girmesi dışında elimizden bir şey gelmiyordu ve bu durum bizi çok üzüyordu…

Bir arkadaşımız tavsiyesi ile Banu Hanım’a ulaştım akşam bir mesaj atarak durumu anlattım bana hemen dönerek Miço’nun yaşadığı sorunlarla ilgili sorular sordu sonrasında randevulaştık ve ertesi gün muayenehanesine gittik. Sevgi dolu yumuşak ses tonuyla Miço’nun ilk bedensel muayenesini tamamladı. Sonrasında ise; nerede yattığından yemek seçimine, tuvalet alışkanlığından evdeki diğer kedilerle ilişkilerine, uyku düzeninden duygusal yaklaşımlarına kadar en az 2 saat süren detaylı sorular eşliğinde bir nevi Miço’nun karakter  analizini yaptı. Sadece Miço’ya özel Homeopatik ilaçlarına karar verip hangi sıklıkla ve dozajda vereceğimi detaylı bir şekilde anlattı. Eve gelip ilk doz uygulamasını yaptım, gecenin ilerleyen saatlerinde mama kabının oradan gelen sese inanamadım, kalkıp baktığımda Miço uzun aradan sonra mama kabının başındaydı mamasını yemeye başlamıştı. Bu tam anlamıyla ilk mucizeydi, daha sonraları konuşmalar mesajlaşmalarımız devam  etti. Banu Hanım her seferinde sorularıma sıkılmadan yanıt verdi, teşhisimiz de bu süreç içinde kesinleşti. Teşhis; midede oluşan tüy yumağı idi. İştah sorunumuzu çözdükten sonra teşhise yönelik Homeopatik remedi ile devam ettik. Tedaviye başladıktan 10 gün kadar Miço şiddetli bir kusma ile koca bir tüy yumağını çıkartmayı başarmıştı. Yumağın fotoğrafını çekip Banu Hanım’a müjdeli haberi verdim. Artık sorunumuz belliydi tedaviyi de ona göre ayarladık ”O” gündür Miço’nun iştahı ve keyfi yerinde öksürükten eser yok. Banu hocama bu süreçteki tüm desteği ve öngörülü yaklaşımından dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Miço sayesinde harika bir insan ve harika bir hekim tanıdım.